Tıp Fakültesi Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Kansu Büyükafşar, TÜBİTAK Destekli Projesiyle UV Işığının Damar Gevşetici Sırrını Araştıracak


Üniversitemiz Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kansu Büyükafşar’ın “Ultraviyole Işığı ile Oluşturulan Fotogevşeme Fenomenlerinde 6-Nitro Dopaminin Olası Rolü” isimli projesi  TÜBİTAK 1001 - Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

Güneş ışığı ve UV radyasyonu ile damar gevşetici maddenin doğasının ne olduğunu araştırılmasını amaçlayan projede, fotogevşemeyi 6-nitrodopamin maddesinin sağladığı kanıtlanırsa bu bilgi üzerinden yeni ilaçların ve tedavi modellerinin geliştirilmesi gündeme gelecek.

Projenin Amacı: UV Işığı ve Damar Gevşetici Maddenin Sırrını Ortaya Çıkarmak

Proje ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Kansu Büyükafşar, “Damarlarımızın ultraviyole ışığına maruz kaldığında gevşeyebildiği uzun süre önce gösterilmiştir. Bu olaya fotogevşeme fenomeni adı verilmektedir. Fotogevşemenin doğası hala gizemini korumaktadır; şöyle ki, ışığa maruz kaldığında nitrik oksit (NO) denen bir gaz mediyatörü salıverdiği gösterilmiş olmasına rağmen bu NO’nun kaynağının ne olduğu, hangi bileşikten açığa çıktığı hala anlaşılabilmiş değildir.  Diğer taraftan güneş ışığına ve onun içerdiği ultraviyole radyasyonuna en çok cildimiz maruz kalmaktadır. Benzer şekilde cilt damarlarımızın da ışık etkisiyle NO açığa çıkardığı ve gevşeyebildiği gösterilmiştir. Ancak bu NO’nun cildimizin hangi hücresinden ve hangi bileşikten üretildiği henüz bilinmemektedir. Yani UV ışığına maruz kalınca damar gevşetici işlevi olan ve NO açığa çıkartan maddenin doğası, bir takım olası adayların önerilmesine rağmen, hala tam olarak ortaya konmamıştır. İşte bu projede bu gizemli maddeyi araştıracağız.” dedi.

“Ön-Deneyler Sırasında Bu Maddenin Gerçekten UV Işığı İle Damarları Gevşetebileceğini Gördük”

Literatür okumalarında vücudumuzda birtakım işlevleri olan katekolamin yapısında yeni bir maddenin (6-nitro dopamin’in) keşfedildiğini fark ettiklerini belirten Prof. Dr. Büyükafşar, “Bu maddenin aslında kimyasal yapı itibarıyla ışığa maruz kaldığı zaman damar genişlemesi (vazodilatasyon) yapabilen nitrik oksit adlı bileşiği üretebilme potansiyelinin olabileceğini hipotezledik. Ancak söz konusu bu maddenin (6-nitro dopaminin) ışık etkisi altında damar gevşetici olduğunu ön-deney yapmadan anlama şansımız yoktu. Ön-deneyler sırasında bu maddenin gerçekten UV ışığı ile damarları gevşetebileceğini gördük. Bu heyecan verici bulgudan sonra projemizi yazmaya karar verdik. 4-5 ay kadar süren düzenli proje toplantıları ile hem projemizi olgunlaştırdık hem de proje metnini yazdık. Mart 2025’te desteklenmesi amacıyla TÜBİTAK’a başvurduk ve 6 Ağustos tarihinde de projemizin kabul edildiğini büyük bir sevinçle öğrendik.” şeklinde konuştu.

“Tahminimiz Doğru Çıkarsa İnsan Fizyolojisine Önemli Katkı Sağlanacak”

Projenin alana katkısında da bahseden Prof. Dr. Büyüykafşar, “Ultraviyole ışığı ile oluşturulan damar gevşemesi (fotogevşeme), ilk kez 1955 yılında tavşanın aort damarında gösterilmiş olmasına rağmen, bu gevşetici maddenin doğası hala tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Bu projemizde bu gizemli maddenin 6-nitrodopamin olabileceğini hipotezledik. Şayet tahmin ettiğimiz madde fotogevşemeden sorumluysa o zaman insan fizyolojisine yapılmış önemli bir katkı olacaktır çünkü bu bilgi üzerinden yeni ilaçların ve tedavi modellerinin geliştirilmesi gündeme gelecektir.” dedi. 

Prof. Dr. Kansu Büyükafşar sözlerini desteklerinden dolayı Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar ve ekibi ile TÜBİTAK’a teşekkür ederek noktaladı.

Yardımcı araştırmacı olarak Tıp Fakültesi öğretim üyemiz Doç. Dr. Nalan Tiftik’ in görev aldığı proje kapsamında Farmakoloji Ana Bilim Dalı’nda 3 tıpta uzmanlık eğitimi yapan asistana tez konusu verilirken, bir asistana daha da tez konusu yine bu proje vesilesiyle verilecek.  

Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü





  • 2025-08-14 17:23:09
  • 213